ÖZET
Bu çalışmada orta-üstü düzey İngilizce konuşanların hedef dilde sezdirileri anlama ve üretme becerileri araştırılmıştır. Bir devlet üniversitesinde İngilizce Öğretmenliği birinci sınıf öğrencisi olan 90 katılımcının hedef dilde sezdirileri anlama düzeyleri çoktan-seçmeli bir ölçek aracılığıyla ölçülmüştür. Aynı katılımcı grubuna yazılı bir söylem tamamlama ölçeği verilerek, 12 durum için belirli söz eylemlerini sezdiri yoluyla gerçekleştirmeleri istenmiştir. Sezdirileri anlama ölçeğinde katılımcılar orta düzeyde başarı göstermiştir. Katılımcılar nicelik kuralının ihlal edildiği, olumsuz eleştiri içeren sezdiri çeşitlerini anlamada güçlük çekerken bağıntı kuralının ihlal edildiği sezdirileri anlamada oldukça başarılı olmuştur. Nitelik ve tarz kurallarının ihlalini içeren sezdirilerin anlaşılmasında ise katılımcılar orta düzeyde başarı göstermiştir. Genelleştirilmiş sezdirilerin anlaşılma düzeyinin özelleştirilmiş sezdirilere oranla daha düşük olduğu görülmüştür. Hedef dilde sezdiri üretme ölçeğine verilen yanıtların %70.6’sının sezdiri içerdiği belirlenmiştir. En yaygın üretilen tür, alayla karışık iğneleme içeren nitelik sezdirileri olmuştur. Nitelik kuralı ayrıca istenmeyen durumlarda tepki ve kızgınlığı dile getirme amacıyla ihlal edilmiştir. Katılımcıların eleştiri söz eylemini gerçekleştirirken düşüncelerini doğrudan söyleyerek karşılarındakini kırmamak için özellikle nicelik ilkesini ihlal ettikleri görülmüştür. Rica durumlarında katılımcıların çoğunluğu sezdiri kullanımına gerek duymazken sezdiri kullanan katılımcılar en çok nicelik kuralını ihlal etmiştir. İkinci dilde sezdirileri anlama ve üretme beceri düzeyleri arasında önemli bir ilişkinin olmadığı görülmüştür.
ABSTRACT
The present study investigated to what extent Turkish-speaking upper-intermediate level second language learners of English can comprehend and produce implicatures. To this end, 90 freshman students completed a multiple-choice test, and responded to 12 situations in a discourse completion task (DCT). The participants had a moderately high level of success in the implicature comprehension test. Although the learners had considerable difficulty in comprehending understated negative criticism items, which flout the maxim of quantity, they were highly competent in comprehending relevance implicatures. The rates of success in quality and manner implicature comprehension were moderate. The participants were more successful in understanding particularized implicatures when compared to generalized implicatures. As for the production data, 70.6% of the responses contained implicatures. The mostly widely flouted maxim was the quality maxim for the purposes of creating sarcasm and achieving face management and politeness. The maxim of quality was flouted when responding to bad news or expressing anger in an unpleasant situation. When trying to express their opinions about the quality of a particular thing/person, participants tended to flout the maxim of quantity in order to avoid expressing their opinions directly, and making the referent disappointed. The participants did not tend to make use of implicatures in the case of requesting. The participants who realized requests via implicatures flouted the quantity maxim mostly. A significant correlation was not documented between participants’ pragmatic production and comprehension.
ANAHTAR KELİMELER: edimsel edinç, sezdiriler, ikinci dil öğrenimi
KEYWORDS: pragmatic competence, implicatures, second language learning
efdergi@hacettepe.edu.tr http://www.efdergi.hacettepe.edu.tr Hacettepe University, Faculty of Education 06800 Beytepe / Ankara
Facebok Page of Hacettepe University Journal of Education Twitter of Hacettepe University Journal of Education