31 (2), 2016
Bojana GLIGOROVIC, Milan NIKOLIĆ, Edit TEREK, Dragana GLUŠAC & Ivan TASIĆ
The Impact of School Culture on Serbian Primary Teachers’ Job Satisfaction
This paper presents the results of research into the impact of school culture on teacher job satisfaction. The participants were 362 teachers from 57 primary schools in Serbia. Three dimensions of school culture (Teacher Professionalism and Goal Setting, Professional Treatment by the Administration, Teacher Collaboration) and nine dimensions of job satisfaction (Pay, Promotion, Supervision, Fringe Benefits, Contingent Rewards, Operating Procedures, Co-Workers, Nature of Work, Communication) were measured. The results indicate that all three dimensions of school culture are directly related to the job satisfaction of teachers in primary schools in Serbia, but that Professional Treatment by the Administration has the strongest influence. The teachers’ gender and age were used as moderators of the relationship between the school culture dimensions and the job satisfaction dimensions. The results of hierarchical regression analysis show that the moderating effect of gender has been confirmed in two dimensions of job satisfaction: Fringe Benefits and Operating Procedures, while the moderating effect of age can be seen in four dimensions of job satisfaction: Fringe Benefits, Operating Procedures, Co-Workers and Communication. School culture has been shown to influence primary teachers’ job satisfaction. Considering that school culture can be improved, it is possible to improve teachers’ job satisfaction as well.
Keywords: school culture, teachers’ job satisfaction, primary schools, teachers’ gender and age, Serbia
Eyüp SEVİMLİ & Ali DELİCE
Bilgisayar Cebir Sistemi Destekli Öğretimin Kavramsal-İşlemsel Yeterliklere Etkisinin İncelenmesi: İntegral Örneği
Bu çalışma ile analiz derslerine teknoloji entegrasyonu sürecinin kavramsal-işlemsel boyuttaki yeterliklere etkisi geleneksel öğretim süreci ile kıyaslanarak ele alınmıştır. BCS destekli ve geleneksel öğretim durumları, kavramsal-işlemsel boyuttaki yeterlikler ile birlikte öğrenme alanı bileşeni üzerinden bütüncül bir yaklaşım ile değerlendirildiğinden araştırma çoklu durum çalışması modeline göre tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, bir devlet üniversitesinin ilköğretim matematik öğretmenliği ikinci sınıf programındaki Analiz I dersine kayıtlı 84 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışma grubundaki öğrenciler arasından yansız atama ile oluşturulan uygulama gruplarının birinde geleneksel öğretim (n=42), diğerinde BCS destekli öğretim (n=42) deseni takip edilerek, altı haftalık uygulama süreci tamamlanmıştır. Öğretim süreci sonundaki çıktıları değerlendirmek üzere test ve görüşme tekniği kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler sınıflandırma yöntemi ve betimsel istatistik teknikleri kullanılarak içerikleri üzerinden analiz edilmiş ve yorumlanmıştır. Bulgular, hem kavramsal hem de işlemsel boyutta BCS grubundaki öğrencilerin geleneksel grupta yer alan öğrencilere kıyasla daha yüksek yeterliğe sahip olduğunu göstermiştir. Gruplar arasındaki farkın kavramsal boyuta ilişkin yeterliklerde daha belirgin olduğu gözlenmiştir. Ayrıca, her iki grubun kavramsal yeterliklere oranla daha yüksek işlemsel yeterliklere sahip oldukları belirlenmiştir. BCS grubunun limit-integral ilişkisi, integralin geometrik yorumu ve integral uygulamaları öğrenme alanlarında; geleneksel grubun türev-integral ilişkisi ve integrasyon hesabı öğrenme alanlarında yüksek yeterliğe sahip olduğunu göstermiştir. Çalışma kapsamında elde edilen diğer bulgular, ilgili alan yazını ışığında tartışılarak, öğrenme ortamlarının düzenlenmesine yönelik çeşitli önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: bilgisayar cebir sistemi, kavramsal-işlemsel yeterlik, integral konusu
Fatma BAYRAK & Halil YURDUGÜL
Öğretmen Adaylarının Güdülenme Stratejilerinin Web Tabanlı Öz-değerlendirme Sisteminde Öz-müdahale Yaklaşımlarına Etkisi
Bu çalışmada öğretmen adaylarının öz müdahalesinin etkililiği ile güdülenme stratejilerinin arasındaki ilişkilerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Öz müdahale, öğrenenlerin web tabanlı öz-değerlendirme sisteminde değerlendirme yaşantıları sonucu aldığı dönütlere bağlı olarak, öğrenmesini yapılandırması için kendi öğrenme yaşantılarına uyguladığı müdahale olarak tanımlanabilir. Araştırmanın çalışma grubunu Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümünde okuyan ve Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme dersini alan öğrenciler oluşturmaktadır. Çalışma kapsamında, öğretmen adaylarının derse yönelik bilgi ve becerilerini tekrarlı olarak sınayabilecekleri bir web tabanlı öz-değerlendirme sistemi oluşturulmuş ve sistem 4 hafta kullanılmıştır. Her bir testten sonra sistem, öğretmen adaylarına kendi değerlendirme yaşantılarına ilişkin üç farklı dönüt sağlamıştır. Bu dönüt türleri, ölçüt, norm ve öz referanslı şeklinde tasarlanmıştır. Uygulama sürecinin sonunda öğrenenler Güdülenme Stratejileri ile Algılanan Öz-müdahalenin Etkililiği ölçeklerine cevap vermişlerdir. Bu kapsamda öğretmen adaylarının algılanan öz müdahale etkililiği ile güdülenme stratejileri arasındaki bağıntıları belirlemek için nedensel araştırma yöntemi kullanılmıştır ve bu bağıntılar yapısal eşitlik modelleri ile sınanmıştır. Analiz sonuçlarına göre güdülenme stratejilerinden özellikle görev değerinin öğretmen adaylarının algılanan öz müdahale etkililiğinin yüzde 32’sini açıkladığı görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Öz müdahale, öz değerlendirme, güdülenme stratejileri, e-değerlendirme
Gökhan DAĞHAN & Buket AKKOYUNLU
Çevrimiçi Öğrenme Ortamlarının Sürdürülebilir Kullanımına İlişkin Nitel Bir Çalışma
Kuramsal temellerini sürdürülebilirlik alan yazınından alan bu çalışmanın amacı, çevrimiçi öğrenme ortamlarının sürdürülebilir kullanımı üzerinde etkisi olabilecek yapıları öğrencilerin bakış açısıyla incelemek ve bu ortamların kullanımında sürdürülebilirliğin sağlanabilmesine yönelik olarak ilgili alan yazına katkı sağlamaktır. Bu amaca yönelik olarak nitel bir araştırma yürütülmüş ve çalışma olgu bilimsel (fenomenolojik) desenle tasarlanmıştır. Araştırma verileri, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesinde çevrimiçi öğrenme ile yürütülen bir dersi alan 9 öğrenci ile gerçekleştirilen görüşme kayıtlarından elde edilmiştir. Nitel bulgulara erişebilmek amacıyla bir görüşme formu hazırlanmış ve öğrencilerle belirlenen zamanlarda görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulguları, çevrimiçi öğrenme ortamlarında bilginin niteliğinin, ortamın etkisinin, ortam değişkenlerinin ve öğrencilerin kendi içsel bazı yapılarının sürdürülebilirlik üzerinde etkisi olan kategoriler olduğunu ortaya koymuştur. Bu kategoriler altında bilgi kalitesi, kullanılabilirlik, sistemin kalitesi, hizmetin kalitesi, doyum, tutum, etkileşim tercihi, öğretmen isteği, yönlendirme ihtiyacı ve esneklik şeklinde adlandırılan kodlara ulaşılmıştır. Elde edilen bulgu ve sonuçlar doğrultusunda araştırmaya ve uygulamaya yönelik çeşitli önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: çevrimiçi öğrenme, sürdürülebilirlik, sürdürülebilir kullanım
Gökhan KAYA & Serkan YILMAZ
Açık Sorgulamaya Dayalı Öğrenmenin Öğrencilerin Başarısına ve Bilimsel Süreç Becerilerinin Gelişimine Etkisi
Çalışmanın amacı, açık sorgulamaya dayalı öğrenmenin ilköğretim 7. sınıf öğrencilerinin akademik başarılarına ve bilimsel süreç becerilerinin gelişimine etkisini araştırmaktır. Aynı zamanda açık sorgulamaya dayalı öğrenme yaklaşımının sınıf içerisinde uygulanabilirliğini ve öğretmen açısından karşılaşılan sorunları ortaya koymaktır. Araştırmada, amaçlar doğrultusunda karma yöntem kullanılmıştır. Araştırmanın nicel boyutunda yarı-deneysel desen kullanılırken, nitel boyutunda ise öğretmen ile uygulamadan sonra yarı yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Çalışma, uygun örnekleme ile seçilen bir devlet okulunun 7. sınıflarını oluşturan beş şubeden rastgele seçilen iki tanesiyle yürütülmüştür. Toplam 33 öğrenciden oluşan deney grubunda, açık sorgulamaya dayalı öğrenmeye uygun olarak geliştirilmiş etkinlikler kullanılarak ders işlenmiştir. Toplam 32 öğrenciden oluşan kontrol grubunda ise aynı öğretmen tarafından öğretim programı ve ders kitabının önerdiği şekilde ders işlenmiştir. Nicel verilerin toplanmasında bilimsel süreç becerileri testi ve “Kuvvet ve Hareket” ünitesine yönelik bir başarı testi kullanılmıştır. Yapılan çoklu kovaryans analizi (MANCOVA) sonucunda, deney grubu lehine istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur. Nitel verilerin analizinde ortaya çıkan temel bulgu ise öğretmenin etkinlikler sırasında öğrencilere ne zaman ve ne kadar destek sağlaması veya onları nasıl yönlendirmesi gerektiği konularında kararsızlıklar yaşamasıdır. Araştırma sonuçlarına paralel olarak öğrencilerin akademik başarılarının artırılması ve bilimsel süreç becerilerinin gelişimi için açık sorgulamaya dayalı öğrenmeye uygun etkinliklerin fen sınıflarında kullanılması önerilmektedir.
Anahtar Kelimeler: sorgulamaya dayalı fen eğitimi, açık sorgulama, bilimsel süreç becerileri, başarı.
Gülçin GÜLMEZ-DAĞ & Ali YILDIRIM
A Meta-Synthesis Study Identifying the Landscapes of Pre- and In-service Math Teachers’ Knowledge in the Turkish Context
This study aims to present a synthesis of empirical studies conducted in Turkey on pre- and in-service math teachers’ knowledge and to recapitulate the existing conceptualization in this particular line of research in the local context. Considering the interwoven and sophisticated nature of teachers’ knowledge (Seidel & Shavelson, 2007), it sets out to enhance the understanding on what constitutes and should constitute these math teachers’ knowledge by discovering the frequently studied research strands in the literature. To this end, this paper reviews 25 empirical research studies identified through Academic Search Complete, Education Source, ERIC, Humanities International Complete, ULAKBIM, and Google Scholar databases. Thematic analysis revealed two majorly studied strands in the field: (a) studies that identify teachers’ knowledge levels in terms of certain mathematical concepts, and (b) studies that try to develop math teachers’ knowledge through workshops, courses, and programs particularly designed to reach specific objectives. In addition, majority of research was seen to be carried out with pre-service teachers (N = 21); and qualitative methodology was the most commonly consulted research design (N = 22). With its findings, this study bears the potential to direct future research and contribute to pre-service mathematics teacher education programs and in-service trainings.
Keywords: math teachers’ knowledge, content knowledge, pedagogical content knowledge, meta-synthesis
Murat ÖZDEMİR & Safiye Çiğdem GÖREN
Politik Beceri ve Psikolojik Sermaye Arasındaki İlişkinin Öğretmen Görüşlerine Göre İncelenmesi
Bu araştırmada psikolojik sermaye ve politik beceri arasındaki ilişkinin nasıl olduğu, öğretmen görüşlerine dayalı olarak analiz edilmiştir. Araştırmada ayrıca öğretmenlerin sahip oldukları psikolojik sermayenin, politik beceriyi ne oranda açıkladığı da incelenmiştir. Araştırmaya 2013-2014 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde Ankara ili Altındağ ilçelesindeki 15 ilkokul ve ortaokulda görev yapmakta olan 325 öğretmen katılmıştır. Veriler Politik Beceri Envanteri ve Psikolojik Sermaye Ölçeği ile elde edilmiştir. Katılımcılardan toplanan veriler aritmetik ortalama, standart sapma ve yüzdelik değer gibi betimsel istatistiklerin yanı sıra doğrulayıcı faktör analizi (DFA), Pearson korelasyon ve hiyerarşik çoklu regresyon ile çözümlenmiştir. Analiz sonuçları öğretmenlerin politik beceri ve psikolojik sermaye algılarının görece yüksek olduğunu göstermiştir. Araştırmada psikolojik sermaye ile politik beceriler arasında pozitif yönde, orta düzeyde ve istatistiksel olarak anlamlı korelasyon olduğu saptanmıştır. Ayrıca elde edilen bulgular, öğretmenlerin demografik özelliklerinin politik becerileri üzerinde etkili olmadığını ancak psikolojik sermaye alt boyutlarının ayrı ayrı politik becerinin anlamlı birer yordayıcısı olduğunu göstermiştir.
Anahtar Kelimeler: Politik beceri, psikolojik sermaye, öğretmen
Mustafa İLHAN
Açık Uçlu Sorularla Yapılan Ölçmelerde Klasik Test Kuramı ve Çok Yüzeyli Rasch Modeline Göre Hesaplanan Yetenek Kestirimlerinin Karşılaştırılması
Bu araştırmada, açık uçlu sorularla yapılan ölçmelerde klasik test kuramı (KTK) ve çok yüzeyli Rasch modeline (ÇYRM) göre hesaplanan yetenek kestirimlerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Araştırma sekizinci sınıfa devam eden 100 öğrenci ile çalışmada puanlayıcı olarak görev alan dört matematik öğretmeninin katılımıyla gerçekleşmiştir. Çalışmanın verileri, açık uçlu altı matematik sorusundan oluşan bir başarı testi ve bu soruların puanlanmasında kullanılan bütüncül bir rubrik yardımıyla toplanmıştır. Açık uçlu matematik sorularına verilen yanıtların puanlanmasıyla elde edilen veriler, hem KTK’ya hem de ÇYRM’ye göre analiz edilmiştir. Dört puanlayıcının verdiği puanların ortalaması alınarak, KTK’ya ilişkin yetenek kestirimleri hesaplanmıştır. Ardından puanlayıcı, birey ve madde şeklinde üç yüzeyli bir desen ile çok yüzeyli Rasch analizi uygulanmıştır. Rasch analizinde ulaşılan ve logit cetvelinde rapor edilen yetenek kestirimlerinin puanlamada kullanılan rubriğin birimlerine dönüştürülmesiyle, iki kurama göre hesaplanan yetenek kestirimleri karşılaştırmaya hazır hale gelmiştir. Araştırma sonucunda; KTK ve ÇYRM’ye göre hesaplanan yetenek kestirimleri arasındaki göreli uyumun son derece yüksek olduğu belirlenmiştir. İki kurama göre hesaplanan yetenek kestirimlerine ait ortalamalar arasında anlamlı fark bulunduğu ve dolayısıyla mutlak bir uyumun söz konusu olmadığı saptanmıştır. ÇYRM’de rapor edilen yetenek kestirimlerinin ölçüt geçerliğinin KTK’dan elde edilen yetenek kestirimlerine kıyasla daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Açık uçlu sorular, klasik test kuramı, çok yüzeyli Rasch modeli, yetenek kestirimi
Mustafa ŞAHİN, Semiha ŞAHİN & Derya GÖĞEBAKAN-YILDIZ
Sosyal Bilgiler Eğitimi Programı ve Dünya Vatandaşlığı: Öğretmen Adaylarının Perspektifinden
Araştırmada, “Sosyal Bilgiler Eğitimi Programı ve uygulamalarında (SBEPU) dünya vatandaşlığı kavramına yer verilmesi” ile SBE öğretmen adaylarının “dünya vatandaşlığı yeterlik algıları (DVYA)” arasındaki ilişkilerin incelenmesi amaçlanmıştır. İlişkisel tarama modelinde desenlenen araştırmada, araştırmacılar tarafından geliştirilen “SBEPU’da Dünya Vatandaşlığı Ölçeği” ve “DVYA Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi Türkiye’nin yedi farklı coğrafi bölgesini temsilen tesadüfi seçilen üniversitelerdeki SBE anabilim dallarındaki 375 dördüncü sınıf öğretmen adayları oluşturmuştur. Araştırma sonuçlarına göre, öğretmen adayları dünya vatandaşlığına yer verilmesi açısından SBEPU’yu “hedef”, “içerik”, “eğitim durumları” ve “değerlendirme” boyutları açısından orta düzeyde değerlendirmişlerdir. Ayrıca, öğretmen adaylarının DVYA’ya ilişkin görüşleri de orta düzeydedir. Bu sonuç SBE programında dünya vatandaşı bireyler yetiştirilmesi hedeflense bile, bunun seçilen metinlere, ders içi etkinliklere ve değerlendirme süreçlerine olması gereken düzeyde yansımadığını göstermektedir. Bunun yanında, Anne-babası üniversite mezunu olan ve Anadolu lisesinden mezun öğretmen adaylarının DVYA’sı daha yüksektir. Son olarak, bulgular, SBEPU ile DVYA arasında pozitif yönlü düşük düzeyde bir ilişki olduğunu göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Dünya vatandaşlığı, küreselleşme, sosyal bilgiler eğitimi, sosyal bilgiler eğitimi programı, öğretmen adayları
Nuri Barış İNCE & Ali E. ŞAHİN
Birleştirilmiş ve Bağımsız Sınıflarda Çalışan Sınıf Öğretmenlerinin Mesleki Doyum ve Tükenmişlik Düzeylerinin Karşılaştırılması
Araştırmanın amacı, birleştirilmiş ve bağımsız sınıfta görev yapan sınıf öğretmenlerinin mesleki doyum ve tükenmişlik düzeylerinin belirlenmesi ve karşılaştırılmasıdır. Çalışmanın verileri 2013-2014 eğitim-öğretim yılı birinci döneminde Ankara ilinin merkez ve taşra ilçelerinde bağımsız sınıfta görev yapan 465 sınıf öğretmeni ve birleştirilmiş sınıfta çalışan 75 sınıf öğretmeninden elde edilmiştir. Sınıf öğretmenlerinin mesleki doyum düzeyleri Minnesota İş Doyum Ölçeği-Kısa Formu (MİDÖ-KF), tükenmişlik düzeyleri ise Maslach Tükenmişlik Envanteri-Eğitimci Formu (MTE-EF) kullanılarak belirlenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular birleştirilmiş ve bağımsız sınıfta çalışan sınıf öğretmenlerinin genel iş doyumlarının orta düzeyde olduğunu göstermektedir. Birleştirilmiş ve bağımsız sınıfta çalışan öğretmenler duygusal tükenme boyutunda orta, duyarsızlaşma boyutunda düşük düzeyde tükenmişlik yaşamaktadır. Kişisel başarı boyutunda ise bağımsız sınıfta görev yapan öğretmenler düşük, birleştirilmiş sınıfta çalışan öğretmenler orta düzeyde tükenmiştir. Sınıf öğretmenlerinin mesleki doyum ve tükenmişlik düzeyleri birleştirilmiş ve bağımsız sınıfta çalışma durumuna göre karşılaştırıldığında bağımsız sınıfta çalışan öğretmenler lehine istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar elde edilmiştir. Bağımsız sınıfta çalışan öğretmenler içsel doyum ve genel doyum boyutunda daha fazla iş doyumu yaşamaktadır. Ayrıca kişisel başarı boyutunda birleştirilmiş sınıfta çalışan sınıf öğretmenlerine göre anlamlı biçimde daha az tükenmişlik yaşadıkları tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Birleştirilmiş sınıflarda öğretim, sınıf öğretmeni, iş doyumu, tükenmişlik.
Özer KAYA & Hasan BACANLI
Eğitim Yaşantısına Ebeveyn Katılım Algısını Açıklamaya Yönelik Bir Model Geliştirme
Bu araştırmanın genel amacı, ebeveynlerin çocuklarının eğitim yaşantısına katılımını betimleyen bir model tanımlamaktır. Nedensel modelleme yapılan çalışmada Aile Katılım Ölçeği, Ebeveyn Rol Yapısı Ölçeği, Okul Deneyimi Ölçeği, Ebeveyn Öz Yeterlik Ölçeği, Algılanan Katılım Daveti Ölçekleri ve Ebeveynin Zaman ve Enerji Algısı Ölçekleri kullanılmıştır. Bu kapsamda kullanılan veri toplama araçları çocukları ilköğretim birinci kademede öğrenim gören 790 (418 anne, 372 baba) ebeveyne, sınıf öğretmenlerinin yardımıyla uygulanmıştır. Araştırmada veriler SPSS 16.0 ve AMOS 7.0 programlarıyla analiz edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre; ebeveynlerin özyeterlik düzeyleri yükseldikçe, rol yapıları aktifleştikçe ve geçmiş okul deneyimleri olumlu olarak algılandıkça çocuklarının eğitim yaşantılarına katılım düzeyleri artmaktadır. Ayrıca bu olumlu etkinin ebeveynlerin zaman ve enerji algısı ile diğerlerinden algıladıkları katılım daveti üzerinden olduğunu belirtmek mümkündür.
Anahtar Kelimeler: Ebeveyn katılımı, öz yeterlik, rol yapısı, katılım davet algısı, zaman ve enerji algısı.
Sevcan YAĞAN GÜDER & Tülin GÜLER YILDIZ
Okul Öncesi Dönemdeki Çocukların Toplumsal Cinsiyet Algılarında Ailenin Rolü
Bu çalışmanın amacı okul öncesi dönemdeki çocukların toplumsal cinsiyet algılarında ailenin rolünü belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu alt ve orta sosyoekonomik düzeyde çeşitli aile yapılarından gelen ve aynı ana sınıfına devam eden 8 çocuk ve onların anneleri oluşturmaktadır. Durum çalışması modeliyle desenlenmiş bu çalışmada veriler çocuklarla birebir görüşmeler, gözlem ve müdahalesiz etkinlikler aracılığıyla toplanmıştır. Ayrıca çocukların anneleriyle, aile yapıları ve toplumsal cinsiyet algıları ile ilgili olarak görüşmeler yapılmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre, çocukların kadına ve erkeğe ilişkin kalıp yargısal görüş belirtmelerinde annelerinin ev hanımı olması, annelerin şiddete uğraması ve çocukların buna tanıklık etmesi, aile içi sorumlulukların geleneksel bir şekilde dağılması gibi faktörlerin etkili olduğu belirlenmiştir. Hem annesi hem de babası ev işlerinde sorumluluk alan çocukların babası sorumluluk almayan çocuklara göre ev içi sorumluluklar konusunda daha az kalıp yargısal oldukları, annenin çalışma durumunun genel olarak kadın ve erkeğe ilişkin kalıp yargıları etkilemediği belirlenmiştir. Baba baskısı olmayan, karşı cinsiyetten kardeşi olan ve kendisine karşı cinsiyete özgü oyuncak alınan çocukların oyun ve oyuncak tercihlerinde daha az kalıp yargısal tercihlerde bulundukları belirlenmiştir. Çalışmadan elde edilen sonuçlardan yola çıkarak cinsiyet eşitliği duyarlılığını artırmak amacıyla aile eğitimlerinin düzenlenmesi ve okul öncesi eğitim programlarının cinsiyete duyarlı etkinlikleri içermesi gerektiği söylenebilir.
Anahtar Kelimeler: Okul öncesi dönem, toplumsal cinsiyet, aile yapısı, anne